Menopoz

Menopoz her kadının yaşamında ortaya çıkan ve adetlerin kesildiği dönemdir.Men , menstruasyon ;  pause= poz= kesilme demektir. Menopoz bir hastalık değil normal bir durumdur.  Menopoz genellikle 50-51 yaşlarında meydana gelirse de 40-51 yaşları arasında olabilir.  Bu durum  doğal olarak olabildiği gibi cerrahi, kemoterapi veya radyoterapi sonrası da görülebilir Menopoz öncesi ve sonrası dönemlerde kadınlarda hormonal, psiklolojik değişiklikler meydana gelir.. 

Premenapoz dönemi adetlerde bozulmaların başladığı, ancak adet görüldüğü  geçiş dönemidir. Hormonal dalgalanmalar oluşur. Bu dönemde menapozdaki sıkıntılar oluşur. Premenapoz bazan menapozdan 10 yıl önce başlayabilir.  Menapoza girilince adetler tamamen kesilir. Postmenapoz dönemi ise adetler kesildikten bir yıl geçtikten sonraki dönemdir. 

Menapoz bir yıl süreyle adet olmaması durumudur. Menopozla birlikte kadınlarda östrojen  ve progesteron hormonları azalır. Yumurtalık küçülür. Kanda FSH ve LH hormonları artar. DHEAS ve kortizol de de artışlar olabilir


AMH ölçülemeyecek kadar düşük olduğunda bile menopoza geçiş 5 yıl alabilir.  Menopoz tanısında yaş  ve amenore  olması yeterlidir.

Primer over yetmezliği over fonksiyonlarının 40 yaşından önce geçici veya kalıcı olarak kaybolmasıdır. Bu  durum kadınların yaklaşık % 1’inde görülür. Erken menapoz ise menapozun 40-45 yaşları arasında olmasıdır. Bu durum kadınların yaklaşık % 5’inde görülür. Erken menapoz aslında daha çok 40 yaş öncesi menapoza girenler için söylenir.  

Östrojen azalmasına bağlı olarak  hızlı  vücut ısısı değişiklikleri, sıcak basmaları, baş dönmesi,yorgunluk, unutkanlık, huızursuzluk, ciltte incelme, cinsel organ ve memede küçülme eğilimi oluşur. Östrojen azaldığı için kalp hastalıkları sıklığında artma ve kemik erimesi riski ortaya çıkar. 

Sıcak basmaları  östrojen azalmasından dolayı oluşur ve şiddeti kadından kadına değişir ve 2.5 yıl sonra çoğunlukla kaybolur. Sıcak basmaları  genellikle yüzde, boyunda  ve göğüste ısı artması şeklinde hissedilir ve sıklıkla da gece olur ve uykuyu bozar. Uyku bozukluğu yüzünden de bu kadınlarda  yorgunluk, huzursuzluk, konsantrasyon bozukluğu ve psikolojik değişkenlikler olabilir.  Sıcak basmaları bazı kadınlarda menopoza girmeden yıllarca önce de başlayabilir.  Sıcak basmasının nedeni kan damarlarının genişlemesi ve kanın cilt boyunca damarlara dolmasından ileri gelir. Kişinin yüzü kırmızılaşır ve birden bir sıcaklık hissi olur. Bu his 1-5 dakika sürer. Arkasından çok soğuk ve hatta ıslak bir his duyulur. Terler kuruyunca normale dönülür.  

Sıcak basmalarının en iyi tedavisi biyoözdeş   doğal östrojenle olur, ancak bu tedavi için doktorunuza başvurmanız gerekir.  Östrojen, antidepressan ilaçlar, gabapentin ve başka ilaçlar size verilir.  Sıcak basmaları için kullanılan bitkisel ilaçlardan soya ürünleri, ginseng, dong quai, black cohosh ve keten tohumu  kısmen etkili olabilir

Geceleri terlemelerin artması ve uyku problemleri yorgun ve gergin olmaya neden olur. 

Östrojen azalması nedeniyle vajinada kuruluk  ve kaşıntı olur ve bu nedenle  seks ağrılı olabilir. Bu amaçla vajinaya haftada iki gün sürülen  estriol kremler çok faydalı olur.. 

Kemik kaybı her yıl % 1-2 dolayında olur ve bu nedenle boy kısalığı ve kemik erimesi olur. 

Menopoza bağlı duygu durum bozukluğu varsa stresle mücadele etmeyi öğrenmeli, egzersiz yapmalı ve psikolojik destek almalıdır.   

Menopozla birlikte mesane problemleri de başlayabilir. İdrar yaparken ağrı, sık idrara gitme, idrar kaçırma olabilir. Bunun nedeni östrojen azalmasına bağlı olarak mesane yakınındaki kasların incelmesidir. 

PERİMENAPOZ

Menapoza tam girmeden önceki döneme perimenapoz denir. Bir geçiş dönemidir.  Bu dönemde progesteronda azalma östrojende baskınlık oluştuğundan östrojen  dominans yani baskınlığı oluşur. Östrojen dominans olan premenapozdaki bir kadında şu belirtiler olur:

a) Baş ağrısı

b) Adet kanamlarında düzensizlik

c) Uyku bozukluğu

d) Sinirlilik, duygu durum bozukluğu, depresyon

e) Memede gerginlik

f) Kilo alma

g) Kemik erimesi

h) Hashimoto hastalığı gibi otoimmün hastalıkların görülmesi

i) Sıcak basmaları ve terlemeler

Hormon (östrojen/progesteron)   tedavisi :Sentetik Değil Doğal Östrojen/progesteron Kullanılmalı

Menopoz dönemdeki kadınlarda hormon (östrojen)   tedavisi  kemik kaybının önlenmesi ve kemik kitlesinin artırılması için yararlı olduğu gibi iyilik hali sağlar, kalp hastalığından korur. Menapoza  girilen ilk 10 yılda yapılır. Ağızdan alınmamalı cilde sürülmelidir. 

Daha önce yapılan çok sayıdaki gözlemsel çalışma sonuçlarına göre  hormon tedavisi  menopoza bağlı  osteoporozun önlenmesinde en başta gelen tedavi yaklaşımıydı ancak sentetik hormonlarla yapılan tedavi sonuçlarının yan etkileri yüzünden hormon tedavisinden korkulur oldu. Oysa bu çalışmalar doğal östrojen ve doğal progesteron ile yapılmadı. Bu yüzden de kadınlar bu faydalı doğal hormon tedavisinden yıllardır mahrum haldedir. 

2002 yılında yapılan  meşhur WHI isimli bilimsel çalışma  sentetik  hormon (östrojen)  tedavisinin  kırık riskini azalttığını göstermiştir. Ancak, yine aynı çalışmaya göre bu tedavinin meme kanseri, koroner kalp hastalığı, pulmoner emboli (akciğere pıhtı atması), inme gibi olumsuz etkileri  olduğu da saptanmıştır.  Bu olumsuz etkiler  hormon tedavisinin  kırık riski üzerindeki olumlu etkilerini gölgelemiş ve bu nedenle birçok kadın östrojen tedavisini kesmiştir. Bu çalışmada  hormon tedavisiyle  meme kanserinde %26, koroner kalp hastalığında %29, inme olaylarında % 41 ve  akciğere pıhtı atması olaylarında  %113 artış olduğu gözlenmiştir. İnme ve  pıhtı atması gibi  riskler özellikle tedavinin ilk 1-2 yılında belirgin olarak gözlenmiştir. Meme kanseri riski ise 4. yıldan sonra ve yaşlılarda daha belirgin  artış  göstermiştir. Ancak bu çalışmalarda kullanılan östrojen ve progesteron hormonları doğal değil sentetiktir. Sentetik bir hormon ise vücuda yabancıdır. 

Düşük doz östrojen içeren transdermal (deriye bant olarak yapıştırılan) östrojen formları vardır ve bu yolla uygulamanın da kemik kaybını önlediği gösterilmiştir. Ağızdan alınan östrojenlerin aksine  cilde yapıştırılan  östrojenler pıhtılaşma faktörlerini olumsuz yönde etkilemezler. Bu nedenle cilde yapıştırılan östrojen tedavisi  tercih edilmelidir.  Ağızdan östrojen hapı alınmamalıdır. 

Genellikle  kadın doğum kliniklerinde kullanılan tedavi klasik östrojen/progesteron kullanımı veya konjuge östrojen/bazedoxifene kullanımı şeklindedir. Daha çok konjuge östrojen ve bir selektif östrojen reseptör modülatörü olan bazedoxifene gibi bir progesteron verilmesi şeklindedir. Bu şekilde endometrium ve meme korunmuş olur. Yaşı 60 dan az olan  veya  menopozun 10 yıl içinde olan  ve   meme kanseri veya kalp-damar hastalığı riski olmayanlara hormon replasman tedavisi uygulanır. Uterusu olmayan kadınlara sadece östrojen tedavisi yapılır. Uterusu olanlarda östrojen +progesteron verilir. Böylece uterus endometrium kanserinden korunulmuş olur. 40 yaşından önce menapoza girmiş olan kadınlarda meme kanseri riski  veya başka risk yoksa 50 yaşına kadar hormon replasmanı yapılabilir. Bu durum doktoru tarafından değerlendirilir. 

Östrojen  ilacı kullanmadan  önce, kalp-damar hastalıkları, inme ve meme kanseri yönünden risk ve yararları değerlendirilmelidir. 

Yaşam stili değişiklikleri de kalp damar hastalığı riskini azaltabilir. Bu amaçla sigara içiminin engellenmesi, egzersiz ve alkol alımının kısıtlanması yararlı olabilir. 

Kalp damar hastalıklarının azaltılması için ayrıca düşük doz (81-100 mg)  aspiririn ve  tansiyon varsa tansiyon ilaçlarının  kullanımı yararlı olabilir.

Biyo -İdentikal  (Biyo-özdeş) Hormon Replasman Tedavisi

Sentetik olmayan ve soya veya Meksika yam’ (tatlı patetes) ından elde edilen  ve  vücudun ürettiği ile aynı moleküler yapıya sahip hormonlara  Biyo-identikal veya biyo-özdeş  hormonlar denir. Biyo-özdeş hormon tedavisi, genellikle “doğal’’ veya natürel hormon tedavisi” olarak anılır. Bu hormonlar bitkilerden imal edilirler.Türkiye’de  " bio identical"  östrojen veya progesteron  ilacı henüz yok.. Biyoidentikal veya body-identikal ilaçlara tedavi çalışmaları çoğunlukla Avustralya’daki jinekologlar tarafından yapılmakta. Amerika’daki ‘’North American Menapuse Society-NAMS’’ (Amerika Menopoz Cemiyeti) ve FDA (Amerikan İlaç Dairesi)  biyo-özdeş ilaçların  klasik ilaçlardan  daha güvenli ve daha iyi olduğunu gösteren bir kanıt olmadığını iddia ederler. Onlar öyle dedi diye sentetik hormon kullanmak zorunda olmadığımızı düşünüyorum. Biyo-özdeş mikronize progesteron tedavisi ile menapozdaki kadınlara hormon replasman tedavisinin  sıcak basmaları, duygu durum değişimleri, yorgunluk, uyku bozukluğu, cinsel isteksizlik ve vajinadaki kuruluk açısından fayda sağladığı Avustralya çalışmalarında belirtilmiştir.  100 mg olarak  günlük veya 200 mg olarak  siklik olarak kullanılmıştır.  Hap almayanlarda topikal  olarak veya  vajinal yolla kullanılmıştır.   Mikronize biyoidentikal progesteron diğer progesteronlara  göre yan etkisi azdır. Mikronize nin manası çok küçük parçalara  ayrılarak emiliminin artmasını sağlamaktır.  Avustralya’da  Prometrium ve Yeni Zelanda’da  Utrogestan isimleriyle  kapsül formünda satılır. Türkiyede Progestan ismiyle  100 ve 200 mg’lık mikronize kapsülleri vardır. Biodentikal östrojen replasman tedavisi  menapozla ilgili semptomların giderilmesinde faydalı olur. Progesteron ise östrojenin etkilerini dengeler. Uterus olmasa bile hormon replasman tedavisinde faydalıdır. 

Sentetik ve yan etkileri olan  östrojen ve progestin yerine doğal östrojen ve progesteron kullanılmalıdır.

Testosteron Tedavisi

Testosteron seviyesi çok düşük veya hiç saptanamayan kadınlarda cinsel isteksizlik artar, yağlanma artar ve osteoporoz görülebilir.  Adrenal yetmezliği veya her iki yumurtanın ameliyatla alınması şiddetli  androjen yetmezliği yapar. Bu kadınlarda cinsel isteksizlik, enerji azlığı vardır. Fizyolojik menopozda androjen yetmezliği pek olmaz.  Transdermal androjen veya  oral DHEA verilebilir. 

Hormon Tedavisinin Faydaları Nelerdir ?

Sıcak basmaları, gece terlemeleri ve vajina kurumasına faydası olur.
Kemik erimesini önler.

Hormon Tedavisinin Riskleri Nedir?

Sentetik hormon alırsanız kan pıhtılaşması, kalp krizi, inme, meme kanseri ve safra kesesi hastalığı riski artar.  Rahimi olanlar sadece östrojen alırsa rahim içi zarı (endometrium) kanser riski artar. Progesteron alınca bu risk azalır. 
Hormonlar en düşük dozda ve en kısa sürede kullanılmalıdır.  İhtiyaç olup olmadığı 3-6 yada bir kontol edilmelidir.

Menopozdaki Kadınlara Öneriler:
  • Daha aktif olun ve egzersiz yapınız
  • Sigara içmeyiniz
  • Sağlıklı besleniniz ve kilo almayınız
  • Kemik taramalarınızı düzenli yaptırınız. 
  • Kan basıncı (tansiyon), kolesterol, kan şekeri kontrolleri yaptırınız.
Menopozdaki Kadınlardan Osteoporoz Riski Olanlar Kimlerdir?
  • İnce ve küçük yapıda olanlar
  • Kortizon ilacı kullanmış olanlar
  • Kalsiyum ve D vitamininden fakir bir diyetle beslenenler
  • Egzersiz yapmayanlar
  • Sigara, çay, kahve içenler, güneş görmeyenler
  • Alkol çok içenler
Menopozda Besin Destekleri

Resveratrol: menopoz sonrası kadınlarda östrojenik aktiviteyi  artırıcı ve yaşlanmayı geciktirici  etkileri vardır.
Mağnezyum ve Çinko: östrojen yetmezliğinde faydalı olur.
Boron: östrojeni artırır
Black cohosh :  içinde  fukulinik asit, triterpen gibi maddeler  vardır.  Black cohosh alan kadınlarda FSH ve LH hormon düzeylerinde değişiklik olmadığı saptanmıştır. Black cohosh kullanan kadınlarda, bazı çalışmalarda vajinada östrojen etkisine bağlı değişiklik saptanmış, bazılarında saptanmamıştır.
Şerbetçiotu özütü fitööstrojen vardır
Nar, nar suyu, nar çekirdeği yağı kuvvetli bir fitoösrojendir
×