Prolaktin Yüksekliği
Hipofiz bezinden salgılanan prolaktin hormonunun aşırı salgılanması durumuna tıp dilinde ‘’hiperprolaktinemi’’ denir. 

Prolaktin yüksekliği her zaman hastalık nedeniyle olmaz. Gebelik, tiroid yetmezliği, böbrek yetmezliği,polikistik over, stres, aşırı proteinli beslenme, meme başının uyarılması ve egzersiz de prolaktin düzeyini artırabilir. 

Kullanılan bazı ilaçlar da prolaktin düzeyini artırabilir. Özellikle depresyon ilaçları, psikiyatrik hastalık tedavisinde kullanılan ilaçlar, içinde verapamil olan tansiyon ilacı gibi ilaçlar, östrojen ilaçları veya doğum kontrol hapları prolaktin düzeyinde artış yapabilir.

Hastalık nedeniyle prolaktin yükselmesi ise şu durumlarda görülür:

1) Hipofiz bezinde tümör olması: Eğer bu tümör prolaktin salgılıyorsa  buna ‘’prolaktinoma’’ adı verilir. Diğer hipofiz tümörlerinde de prolaktin kanda artabilir.
2) Hipofizin travmaya uğraması
3) Hipofiz bezindeki sarkoidoz veya tüberküloz gibi hastalıklar
4) Hipofizin radyasyona (ışın tedavisine) maruz kalması
5) Tiroid bezi yetmezliği varsa prolaktin yükselir
6) Kronik böbrek yetmezliği ve siroz hastalığında da prolaktin yükselir
7) Polikistik over sendromlu kadınlarda da hafif derecede prolaktin yüksekliği olabilir. 

Makroprolaktin Nedir?

Bazen prolaktin molekül yapısı bozuk olabilir.  Bu durum varken yapılan ölçümlerde prolaktin yüksek çıkar. Aslında bu yükseklik molekülün bozuk olmasından kaynaklanır. Bir hastalık değildir. Bu nedenle prolaktin düzeyi yüksek olan hastalarda makroprolaktin (diğer adı big prolaktin) bakılmasında bu nedenle fayda vardır. Prolaktini yüksek hastaların yaklaşık %20’sinde makroprolaktin vardır. 

Prolaktinoma ve Prolaktin Yüksekliğinin Neden Olduğu Şikâyet ve Bulgular

Hipofiz bezinde bulunan ve prolaktin salgılayan kanser olmayan tümörlere ‘’prolaktinoma’’ denir. Bunların çoğu iyi huylu tümörlerdir ve ilaç tedavisine cevap verir. 

Prolaktinoması olan hastalarda prolaktin hormon yüksekliğine bağlı olarak kadın hastaların % 30-80’ninde memeden süt gelmesi (tıp dilinde buna ‘’galaktore’’ denir), adetlerde azalma veya olmaması, çocuk olmaması,  libido (cinsel istek) azalması, vajinal kuruluk, sıcak basması,   ağrılı cinsel ilişki, tüylenme ve kilo artışı  oluşur. Bu şikayetlerin çoğu yüksek prolaktin nedeniyle yumurtalıktan östrojen az salgılanmasına bağlıdır.   Erkek hastalarda ise testosteron azalması,  empotans, vücut kıllarında azalma, testislerde yumuşama,  sperm sayısında azalma ve  memelerde büyüme (tıp dilinde ‘’jinekomasti ‘’ denir) görülebilir. Bazı erkeklerde enerji azalması, kas kitlesinde azalma ve kan sayımında azalma olur.  Hipofizdeki tümörlerin %30-40’nı prolaktinoma oluşturur ve kadınlarda daha sık görülür. Hastalarda kemik erimesi de görülebilir. 

Hipofizdeki tümörün çapı önemlidir. Çapı 1 cm’den büyük ise buna tıp dilinde ‘’makroadenom’’ denir.   Bu tümörler göz sinirine bası yapabilir. Bu nedenle önem taşır. Çapı 1 cm’den küçük ise bu tümörlerte ‘’mikroadenom’’ denir. Prolaktinomaların çoğu mikroadenomdur.  Özellikle kadınlarda tanı konulduğunda prolaktinomaların büyük çoğunluğu mikroadenom halindedir yani çapı küçüktür.  Erkeklerde ise  tanı konulduğunda  prolaktinomalar genellikle makroadenomlar halinde yani çapı 1 cm’den büyüktür ve göz sinirine baskı yapabilir. 

Çapı büyük olan tümörlerde baş ağrısı vakaların %50’sinde görülebilirken, tümörün etkisiyle diğer hipofiz hormonlarında oluşabilecek eksikliklere bağlı şikayetler olabilir.

Uzun süre tedavi edilmemiş prolaktin yüksekliğinde FSH ve LH hormonları az salgılanacağından ve  yüksek prolaktinin etkisiyle kemik erimesi olabilir. 

Prolaktini hafif yüksek kadınlarda yumurtlamada bozulma ve çocuk olmasında zorluk olabilir.  

Teşhis:

Teşhis için kanda prolaktin düzeyi ölçülür.  Hafif yükseklik varsa tetkik tekrarlanabilir. İlaç kullanımı özellikle araştırılmalıdır.  Prolaktin düzeyinde yükseklik varsa bunun tiroid yetmezliğinden kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için tiroid hormonlarına bakılır.  Kanda üre, kreatinin, karaciğer testleri yapılabilir. Kadınlarda gebelik testi de yapılmalıdır. Hipofizde tümör olup olmadığını anlamak için hipofiz MR tetkiki, yoksa tomografi yapılabilir. Hipofizde tümör varsa hipofizin diğer hormonları incelenebilir. Büyük tümör varsa görme alanı yapılır. 
             
Tedavi

Prolaktin yüksekliği olan hastalarda ilaç tedavisi yapılır. Doktorunuz size uygun ilacı verecektir. Bu ilaçlar, içinde cabergolin veya  bromokriptin  olan ilaçlardır. Bu ilaçların en sık rastlanan yan etkileri; bulantı, tansiyon düşmesi, halsizlik, nadiren depresyon ve kabızlıktır. İlacın dozunu yavaş artırarak ve gece yatarken alarak yan etkiler azaltılır.  

İlaç tedavisiyle hem prolaktin normale gelir hem de tümör küçülür. 

En az 2 yıllık tedavi sonrasında, tümör boyutlarında en az %50’ lik küçülme sağlandığında mikroadenomu olan hastalarda cabergoline ya da bromokriptin dozu yavaşça azaltılarak  hasta değerlendirilir.

Tümör büyükse tedavi kesilmez.

Gebelik isteyenlerde bromokriptin ilacı tercih edilmektedir.                                          

Gebelik sırasında mikroadenomun büyüme riski %1 civarındadır. Şikâyet olmadıkça bu hastalarda görme alanı ya da prolaktin düzeyi takibine gerek yoktur. Yine laktasyon (emzirme) döneminde tedaviye ara verilmelidir. Makroadenomu olan ve gebe kalan hastalarda ise tümör büyükse görme alanı ile takip edilir.

İlaç tedavisini  tolere edemeyen, tedaviye  dirençli ya da gittikçe büyüyen makroadenomu olanlarda cerrahi tedavi (ameliyat) düşünülmelidir. 

Çinko prolaktin salgısını azaltmada ilaçlara destek olarak alınabilir. 
×