Testosteron Hormonu
Testislerde bulunan ve Leydig hücresi adı verilen hücreler testosteron üretir. Beyinde bulunan hipotalamus hipofize ne kadar testosteron ütetileceğini bildirir. Bu amaçla hipotalamustan GnRH hormonu salgılanır ve bu hormon hipofize gelir. GnRH hormonu hipofizden FSH ve LH hormonunun salgılanmasını sağlar.  Hipofizden salgılanan LH hormonu leydig hücresinden testosteron salgılanmasını artırırken hipofizden salgılanan FSH hormonu seminifer tübüllerde sperm üretimini sağlar. Salgılanan testosteron ise hipofizden LH salgılanmasını azaltır.

FSH hormonunun  etkisiyle testislerdeki sertoli hücrelerinden inhibin ve aktivin isimli hormonlar salgılanır. İnhibin  hormonu hipofizden FSH hormonu salgılanmasını azaltırken aktivin  hormonu artırır. Aktivin hem hipofizde hem testiste yapılır. 

Testosteron  erkeklerde salgılanan en önemli seks hormonudur. Testosteron  günde 5-7 mg kadar üretilmektedir.  Testosteron, testisten salgılandıktan sonra kanda seks hormon bağlayan globuline (SHBG) bağlanır. Bu bağlanan testosterona ‘’total testosteron’’ denilirken bağlanmayan kısmına ‘’serbest testosteron’’ denir. 

SHBG arttıkça serbest testosteron azalır.  Kanda serbest testosteron ise tüm testosteronun % 1-4’ni oluşturur.  Testosteron ‘’5 alfa redüktaz’’ isimli bir enzimle dihidrotestosterona dönüşerek  hücrelerde etkisini gösterir. 

Erkeklerde yaş  ilerledikçe SHBG artarken testosteron düşer. 

Yaşlılık, tiroid hormonlarının artması (hipertiroidizm), östrojenin artması veya östrojen ilaçları  , siroz, hepatit, antikonvulzan epilepsi ilaçları SHBG’yi  400 ng/ml’nin üzerine artırır ve serbest testosteronu azaltır.  

SHBG ni düşüren  obezite, tip 2 diyabet veya androjen kullanımı gibi durumlar total testosteronu  normalin altına düşürken  serbest testosteron normal sınırda olabilir. 

Erkek tipi gelişme yani sakal ve bıyık çıkması, kıllanma, sesin kalınlaşması testis ve penis büyümesi, kasların gelişmesi, boyun artması testosteron sayesinde olur. Libido (cinsel istek) ve ereksiyon oluşmasında da  testosteronun büyük etkisi vardır. Erişkin yaşta testosteron hormonu  sperm üretimi, erkek tipi saç şekli oluşmasına, kas kitlesinin oluşmasına ve kemik kitlesi oluşumuna katkıda bulunur. 

Testosteron hormonu çoğunlukla testislerde üretilir ancak çok az miktarda adrenal bezden de üretilir. Kadınlarda testosteron çok az miktarda  yumurtalıklarda üretilir. 

Normal erişkin erkekte total testosteron düzeyleri 3-10 ng/ml arasında değişir ve sabah saatlerine en yüksek düzeydedir.  Yaşla birlikte testosteron düzeyleri her yıl % 1 azalır. Obezite ve birlikte olan hastalık varsa bu düşüş daha fazla olur. 

Erkeklerde testislerden  hergün yaklaşık 7000 mikrogram ( 7 mg)  kadar  testosteron üretilir ve bunun %1’nin dörtte biri estradiole çevrilirken överler  her gün sadece 300 mikrogram testosteron  yapar fakat bunun yarısı östrojene dönüşür. Bu nedenle erkekler kadınlardan 20 kat daha fazla testosteron üretirler.

Testosteron aromotizasyonla östrojene(E2) dönüşerek  E2 vasıtasıyla gece salınan büyüme hormon salınımını artırır.  

Testosteron Etkisinde Önemli 3 Faktör: 5-alfa-redüktaz, aromataz ve SHBG

Testosteron iki yolla etkisini gösterir:

1) Androjen reseptörünü direk olarak etkiyerek veya 5 alfa redüktaz enzimiyle 5 alfa dihidrotestosterone dönüşerek. Testosteron androjen reseptörüne özellikle karaciğer, kaslar, ve yağ dokusunda bağlanır. Karaciğerde protein sentezini artırırken kaslarda kas kitlesini artırır. Ciltte androjen reseptörüne bağlanarak  kılların  büyümesini sağlar. 
2) Aromataz enzimiyle estrodiole dönerek etki eder. Beyinde  ve kemikte testosteron aromatizasyonla östradiole döner ve östrojen reseptörlerine bağlanır. Beyindeki etkisiyle psikolojiyi düzenler, libidoyu artırır ve hafızayı güçlendirir.
3) Üçüncü faktör ise SHBG olup SHBG azlığı veya çokluğu kandaki serbest testosteron seviyelerinde değişiklik yapar. 

Testosteronun  Faydaları:

Beyin: seks isteğini artırır, hafızayı ve dikkati  güçlendirir, duyguları güçlendirir, özgüveni artırır, motivasyonu artırır, uykuyu düzenler, asetilkolini artırarak  Alzheimer’den korur
Kalp: Kalp atım volümünü artırır, Koroner ve periferdeki damar akımını artırır. QTC intervalini azaltır, kalpte pıhtılaşmayı azaltır, kalp hastalığından korur
Böbrek: Böbrekten eritröpotin isimli hormonu  salgılatır ve bu kan yapımını artırarak kan volümü artar
Kaslar: Kas kitlesini ve gücünü artırır.
Seks Organları: sperm üretimini artırır; prostat, testis ve  penisin  büyümesini sağlar ve penis ereksiyonunu sağlar.
Cilt: kılların çıkmasını artırır.  Kılda sebum artar ve ciltte kollajen yapımını artırır. Kollajen arttığı için ciltte sarkma olmaz. 
Kemik: Kemik dansitesini  artırır, bozulmasını önler,  kemiği büyütür ve epifizlerin kapanmasına neden olur.  Boyun  uzamasını sağlar. Kemik iliğinden kan yapımını artırır. 
Yağ Dokusu:  aşırı yağ miktarını azaltır. 
Larinks :  larenksi büyütür ses tellerini kalınlaştırır ve ses kalınlaşır. 
İltihabı önler, Anti-enflamatuvar etkiye sahiptir. Crohn hastalığı, psoriasis, romataoid artrit ve alerjik astım gibi hastalıkların patogenezinde rol alır. 
Bağışıklık sisteminde düzenleme yapar: TNF-alfa salınımını azaltır, nötrofil üretimi artar, T hücre proliferasyoınu azalır, IL-6 üretimi azalır, T hücrelerin aktive olmasını azaltır. Otoimmün hastalık gelişimini önler. 

DİHİDROTESTOSTERON

Testosteron bazı dokularda 5-alfa reduktaz  enzimi ile dididrotestosterone dönüşür.Dihidrotestosteronun erkeklerde 3 önemli etkisi vardır:
a) Anne karında bebek iken erkek cinsel organlarının  gelişimini sağlar
b) Prostat büyümesini sağlar. Dhidrotestosteron prostatı testosterone göre 10 kat daha fazal büyütür. Bu nedenle testosteronu dihidrotestosterona dönüştüren 5-alfa redüktaz enzimlerini bloke eden ilaçlar prostat büyüme tedavisinde kullanılır. Bunlar finaserid (Proscar)  ve   dutasterid (avodart) gibi ilaçlardır. 
c) Saçların dökülmesini ve kel olmaya neden olur. Dihidrotestosteron olmazsa kellik olmaz. Ancak testosteron yüksekliği saç dökülmesi yapmaz.  Bu nedenle saç dökülmesini azaltmak için 5 alfa redüktaz enzim inhibitörleri kullanılır. 

TESTOSTERON ÖLÇÜMÜNDEKİ SIKINTILAR

Tükürükte testosteron ölçümü  plazmadaki hesaplanmış serbest testosteron ile korelasyon gösterir. Ancak diş eti kanaması  varsa ölçümün hassasiyetini bozar. Diğer bir sorun testosteronun tükrük bezinde metabolize olma durumudur. Diğer bir metot SHBG ve total testosteron ölçüp serbest testosteron hesaplamaktır.  Bunun için  albümin, SHBG ve total testosteron ölçümü yapılıp bilgisayarda serbest testosteronu  hesaplamaktır.. Biraz zahmetli bir iştir. Ölçülen serbest testosteronların ise  normal referans aralığının çok geniş olması diğer bir handikaptır. 19-40 yaş arası erkekler için  hesaplanmış free testosteron   alt sınırı olarak 70 pg/ml (242.7 pmol/L) önerilmiştir.  Total testosteron ölçümü olarak da 300-1000 ng/dl (10-35 nmol/L) arası normal kabul edilmiş ve < 230 ng/ml (8 nmol/L) ise testosteron düşüklüğü vardır veya hipogonadizm vardır olarak kabul edilmiştir.  Çok yüksek SHBG nedeniyle düşük free testosteron  durumu  yoksa  total testosteron ’un  370 ng/dl (12 nmol/L) üzerinde   olması durumunda  hipogonadizm buyuk ihtimalle yoktur olarak kabul edilmektedir. Bunlar derneklerin kılavuz önerileridir ve o kadar geniş  referans  aralık vardır ki (300-100 arası)  bunun optimumunu bulmak hekimin tecrübesine göre değişir. Bu nedenle bu aralıklarla teşhis koymak imkansız gibi bir şeydir.  Eğer hastada testosteron eksikliği semptomları varsa bu rakamları iyi değerlendirmek gerekir. 

Ancak yapılan çalışmalar  ortalama  total testosteron seviyesinin  40 yaş üzeri kişilerde   yaklaşık 450 ng/dl olması gerektiğini göstermektedir. 20 li ya da 30 lu yaşlarda 350 ng/ml’nin altı nadiren görülür. Bu nedenle total testosteron seviyesi 400 ng/dl’nin üzerinde olmalıdır. Eğer total testosteron 400 ng/dl altındaysa testosteron düşüklüğü muhtemeldir.

Total testosteron normal ancak serbest testosteron düşük ve testosteron eksikliği semptomları varsa testosteron replasmanı yapılmalıdır.   Serbest testosteron 15 ng/dl  den küçükse testosteron eksikliği vardır. Hesaplanmış serbest testosteron 50 ng/dl den düşükse yine testosteron yetmezliiği vardır. 

Serbest testosteron düşükse FSH, LH, prolaktin, Hematokrit, hemoglobin, PSA ve kemik yoğunluğu ölçümü yapılmalıdır. 

Yaşla birlikte olan testosteron eksikliğinde LH genellikle normal seviyede çıkar. 



×