Tiroid Hastalıklarında Vitamin Kullanımı
Tiroid bezi yetmezliğiniz varsa B2, B6, folik asit ve B12 vitamin desteği (B kompleks) alınabilir. Buna karşılık A ve E vitamini alınmamalıdır. Hipertiroidi durumunda vücudumuzu oksidan maddelerin  yani oksijen radikallerinin  (oksijen yanma ürünlerinden) hasar yapıcı etkisinden koruyacak antioksidan vitaminler dediğimiz A vitamini, E vitamini ve C vitamini ve koenzim Q 10 düzeylerinde de azalma oluştuğundan verilebilir. Hipertiroidi hastaların antioksidan vitaminlerle (A, E, C vitamini) birlikte tiamin ve  B6 vitamini kullanmaları  da faydalıdır.


Tiroid Hastalıklarında Beslenme ve Tuz Kullanımı
Tiroid bezinin iyi çalışması için sebze ve meyve daha fazla yenmeli, yeteri kadar proteinli gıda alınmalıdır. Proteinin yeteri kadar alınması tiroid bezinin iyi çalışmasını sağlar. Özellikle haftada iki defa yağlı balık yiyerek omega 3  yağ asitlerinden yeteri kadar alınmalıdır.  
Karbonhidratlı gıdalarla fazla beslenmek tiroid bezine zarar verir.  Unlu ve nişastalı gıdalardan uzak durunuz.
Sebze ve meyve ile yeteri kadar A, C ve E vitamini gibi antioksidan vitaminleri alanlarda tiroid kanseri daha az görüldüğünden bol sebze ve meyve yenmelidir. 
Kara lahana, kabak, turp, şalgam ve karnabahar gibi sebzeler guatr yapmaz. Bu nedenle güvenle yenilebilir. Soya fasulyesinin guatr yapıcı etkisi olmamakla birlikte iyot yetmezliği durumunda  guatra neden olabilir. Ülkemiz, iyot yetmezliği olan bir ülke olduğundan tiroid sağlığı için soya ve ürünlerini fazla tüketmeyiniz. Yine soyadan elde edilen isoflovan isimli ilaç menopoz sıkıntılarını azaltmak için  sık kullanılmaktadır. İyot eksikliğiniz yoksa bu ilacı güvenle kullanabilirsiniz. Ancak iyot eksikliğiniz varsa isoflovan ilacının guatr ve tiroid hormonlarında bozukluk yapabileceğini unutmayınız. 
Soğuk sıkım Hindistan cevizi yağı, balık ve keten tohumu tiroid bezinizin daha iyi çalışmasını sağlar.
Kafein, alkol, sigara ve şeker tiroid bezi için zararlıdır. Bunların az tüketilmesi gerekir.
Sulardaki klor ve florun fazla olması tiroid bezine zarar verdiğinden içilen suda bu minerallerin fazla olmamasına dikkat edilmelidir.  Özellikle fosfatlı gübrelerle bulaşmış sularda klor daha fazladır ve guatra neden olur. 
Diş tedavisi sırasında amalgamdan ve civadan kaçınmak da tiroid sağlığı için önem taşır. 
T4 hormonunun T3’e çevrilmesinde faydalı olan selenyum, çinko, E vitamini ve B6 vitamini içeren gıdaların yeteri kadar yenmesi tiroid sağlığı için büyük önem taşır.
Ülkemizde iyot ve selenyum yetmezliği vardır. Tiroid hastalığından korunmak için iyotlu tuz yemeli ve selenyumdan zengin gıdalarla beslenmelidir.


Selenyumun Önemi:
Erkekler günde 75 mikrogram, kadınlar ise 60 mikrogram selenyum almalıdır. Selenyum kan düzeyinin normalde 85 mg/L olması gerekir. Bir dilim tam buğday ekmeğinde 10 mikrogram selenyum vardır. Ceviz, et, sakatatlar, balık ve kabuklu deniz ürünleri, kepekli unlar, süt ürünleri, sebze ve meyveler ve yumurta gibi besinlerde bol miktarda selenyum vardır.
Proteinden fakir beslenenlerde selenyum yetmezliği sık görülür ve tiroid bezinin salgıladığı hormonlar vücutta yeterince etki edemezler.  Bir dilim tam buğday ekmeğinde 10 mikrogram selenyum vardır. Bu nedenle beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği yenmelidir. Ceviz, kırmızı et, balık ve kabuklu deniz ürünleri, kepekli unlar, süt ürünleri, sebze ve meyveler ve  yumurta gibi besinlerde bol miktarda selenyum vardır. Selenyumun fazla alınması ise zararlı olmaktadır.  Günlük 400 mikrogramdan fazlası zararlıdır.  Yüksek dozda selenyum alınırsa T3 hormonu azalır ve TSH hormonu artarak hafif tiroid yetmezliği gelişir ve kilo alınır. Selenyum eksikliğinde vücutta E vitamini azalır ve tiroid bezi iltihabı daha sık görülür. Bu nedenle selenyum ve E vitamini birlikte vermek daha faydalıdır


Çinko Eksikliği:
Çinko eksikliğinde de tiroid hormon metabolizması bozulur ve kandaki T3 ve T4 hormonu %30 oranında azalır. Bu arada T4 hormonunun  T3 hormonuna dönüşümünü sağlayan enzim (deiyodinaz enzimi) çinko eksikliğinde  % 67 oranında azaldığından  T3 hormon azlığı meydana gelir. Bu nedenle çinkodan zengin olan peynir, sığır eti, kepekli ekmek, tavuk, yumurta sarısı, süt ve süt ürünleri, balık, patates,ceviz, badem, tam tahıllar, kuru fasulye, lahana, ay çekirdeği ve kuzu eti gibi gıdalarla beslenmek tiroid sağlığımız için gereklidir. 


Tuz Kullanımı:
Türkiye'de bölgelere göre değişmek üzere %5-56 oranında guatr vardır. Guatr oluşmasında en büyük etken toprak ve suda yetersiz iyot olmasıdır. Guatr hastalığını önlemek amacıyla piyasada satılan bütün tuzlar 1999 yılı ağustos ayından bu yana iyotlanmaktadır. Tuzların iyotlanması guatr hastalığının ortaya çıkışını engellemekte ancak bazı kişilerde aşırı iyot alınması nedeniyle zararlı yan etkilere veya hastalıklara neden olmaktadır. Tiroid bezi az çalışan hastalarda da (Hipotiroidisi olanlarda) iyotlu tuz bu hastalığın daha da şiddetlenmesine neden olmaktadır. Bu nedenle yemeklerimizde kullanılan tuzun iyotlu veya iyotsuz olması bazı hastalar veya kişiler için büyük önem taşımaktadır.


Kimler İyotlu Tuz Yemelidir?
Vücudumuzda boynumuzun ön tarafında bulunan tiroid bezinin yeterli hormon salgılayabilmesi için günlük en az 150 mikrogram iyodun gıdalar ve suyla alınması gerekir. Eğer yeteri kadar iyot alınmazsa guatr hastalığı oluşur. Guatr hastalığını önlemek için önceden bilinen bir tiroid hastalığı olmayan çocuklar, erişkinler ve gebe kadınlar iyotlu tuz yemelidir. Tiroid hastalığı şüpheniz varsa bunun için bir endokrinoloji-metabolizma uzmanına başvurunuz ve ona göre hangi tuzu kullanacağınıza karar verilmelidir. Çocuğun annesinden emdiği sütte bulunan iyot onun beyin gelişimi için çok önemlidir. Yeterli iyot anne sütüyle alınmazsa beyin gelişimi iyi olmamaktadır. Bu nedenle emziren annelerin iyotlu tuz yemeleri veya iyot alımını yeteri kadar yapmaları gerekir. Bu amaçla içerisinde iyot bulunan vitamin ilaçlarından alınabilir. Eğer anne sigara içerse sütle bebeğe iyot geçişi azalmaktadır. Bu nedenle emzirirken sigara içmek sizin kadar çocuğunuz için de zararlıdır. Eğer sigara içiliyorsa iyodun fazla alınması gerekir.


Kimler İyotsuz Tuz Yemelidir?
Nodüler guatrı, hipertiroidisi (tiroid bezi çok çalışanlar veya zehirli guatrı olanlar), hipotiroidisi (tiroid bezi az çalışanlar) olan hastalar özellikle iyotsuz yemelidirler. Bu tür hastalar iyotlu tuz yedikleri takdirde hastalıkları şiddetlenmektedir. İyotlu tuz yiyen nodüler guatrlı bir hastada alınan iyot, nodülün fazla çalışmasına neden olmakta ve hipertiroidi dediğimiz tiroid bezinin aşırı çalışmasıyla (terleme, çarpıntı, zayıflama, sinirlilik, ellerde titreme ile kendini gösterir) karakterize bir hastalığa neden olmaktadır. Yine anti-TPO antikoru kanlarında yüksek olan kişiler iyotlu tuz yediklerinde tiroid bezinin az çalışmasına neden olmaktadır. Bu tür hastalığı olanlar da özellikle iyotsuz tuz yemelidirler. İyotsuz tuz, süpermarketlerde veya bakkallarda kendiliğinden tuzluklu bir şekilde satılmaktadır. Bu tuzların üzerinde veya etiketinde iyotsuz olduğu yazmaktadır. Satın alırken buna dikkat etmek gerekir. Bu tuzları bulamayanlar ise kaya tuzu yemelidirler. Ailede bir kişi iyotsuz tuz yiyecekse yemekler tuzsuz pişirilmeli ve herkes kendi tuzunu kullanmalıdır, çünkü gelişme çağındaki çocuklar ile gebe ve emziren kadınların iyoda ihtiyaçları vardır.  İyotsuz tuz yemesi gereken tiroid hastaları röntgen filmleri çekilirken kullanılan ve içerisinde iyot bulunan ilaçlardan da etkilenmektedir. 


Demir Eksikliği Önemli:
Demir minerali tiroid bezinde bulunan tiroid peroksidaz (TPO) isimli bir  enziminin yapısında bulunmaktadır.  Bu enzim tiroid hormonlarının yapımında görev alır ve bezin iyi çalışmasını sağlar. Demir gıdalarla az alındığında TPO enzimi iyi çalışamaz ve tiroid hormon üretiminde bozukluk meydana gelir. Demiri gıdalarla az alan bir kişide  iyot yetmezliği  de varsa tiroid bezindeki  bozukluk daha da fazla olur. Demir yetmezliğine bağlı kansızlık ülkemizde ve diğer ülkelerde çok yaygındır. Demir vücutta yetersiz oldukça tiroid hormonlarında azalma oluşmaktadır. Demir tedavisi sonrası bu yetersizlik düzelmektedir. Bu nedenle iyotlu tuz ile demir içeren gıdaların (kırmızı et gibi) düzenli yenmesi tiroid sağlığı için büyük önem taşır. Demir eksikliğine bağlı kansızlığı olan kişilerde tiroid hastalığı sık olduğundan bu kişilerde tiroid hormon tetkiklerine de bakılması  gerekir.


Sigaranın Tiroid Bezine Verdiği Zarar:

Sigara içen kişilerde guatrın daha sık görüldüğü yapılan çalışmalarla ortaya konmuştur. Sigara içilince kanda tiyosiyanat isimli bir madde artar ve bu madde iyodun tiroid bezine girmesini önleyerek yeteri kadar tiroid hormonu yapılmasını engeller ve  sonunda da guatr ortaya çıkar. Yapılan bilimsel çalışmalarda sigara içenlerin % 30’unda guatr saptanırken, içmeyenlerde % 3 oranında guatr saptanmıştır. 
Sigara tiroid bezinin az çalışmasına da neden olmakta ve kanda TSH hormonu artmaktadır. Sigara içen ve tiroid bezi az çalışan kişilerde ise hastalığa ait şikayetler daha şiddetli olmaktadır. 
Sigara içimi arttıkça tiroid bezinde nodül sayısında artma oluştuğu ve bezin daha az çalıştığı ortaya konmuştur.
Hipertiroidi denilen tiroid bezinin çok çalıştığı hastalar eğer sigara  içmeye devam ederlerse  hastalık daha çabuk nüks etmekte veya alevlenmektedir.
Sigara içen hipertiroidili kişilerde gözlerde büyümenin daha fazla olduğu ve ilaç tedavisine cevap vermediği ortaya konmuştur. Sigara içenlerde kanda oksijenin az olması gözdeki büyümeyi  hızlandırmaktadır. 
Emziren kadınların sigara içmesi sütle çocuğa geçen iyot miktarını azaltır ve bebeğin beyin gelişimi iyi olmaz. Emziren kadınlar bu nedenle sigara içmemelidirler.
Tiroid hastalığına yakalanmak istemiyorsanız sigara içmeyi kesmelisiniz. Özellikle tiroid hastalığı ve göz büyümesi olanlar sigarayı mutlaka bırakmalıdır.

×